Bu yazıda Laptop alırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir merak edenler için detaylı bir anlatım hazırladık. Laptop alırken nelere dikkat edilmeli merak ediyorsanız yazının devamını inceleyiniz. Laptop alırken bütçemize ve ihtiyaçlarımıza göre dikkate alacağımız kriterler şunlardır:
Son dönemde, iyi laptop tavsiyesi isteyen kullanıcılar dikkat çekiyor. Bu gayet normal, kimse en az 3-5 yıl kullanacağı bir elektronik alette sıkıntı yaşamak, dahası, parasını çöpe attığını düşünmek istemiyor.
Bazı dizüstü bilgisayarları grafik ve hız performansıyla öne çıkarken, bazıları stabilite, sessiz çalışma, ısınmama ya da pil performansıyla dikkat çekebiliyor. Bunların pek çoğu aynı bilgisayarda olsun isterseniz bu sefer de fiyatı tuzlu gelebiliyor. Dizüstü bilgisayar alacakların, öncelikle ihtiyaçlarını ve bütçesini belirlemesi gerekiyor.
Laptop alırken dikkat etmek gerekenleri aşağıdaki gibi listeleyebiliriz:
Laptop Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bunların hepsi bir arada olsun istemek mantıksız olacaktır. ”Hepsi olsun bütçem yeterli” diyebilirsiniz. Ancak bazı özellikler diğerinden kısılmasını gerektiren özelliklerdir.
Örneğin hız ve grafik canavarı olsun, USB ve HDMI girişleri olsun, ama ince tasarım olsun. Aynı zamanda pili de çok dayansın isterseniz. Bu özellikleri aynı anda karşılamak laptop üreticileri için de şu an için çok zor görünüyor. En güzeli ihtiyaçlarımızı belirlemek ve seçimimizi ihtiyaçlarımıza göre şekillendirmek. Gelin, laptop alırken nelere dikkat edilmeli inceleyelim;
Laptop Alırken Nelere Dikkat Edilmeli ?
İşlemci performansı
İ7 lerden sonra i9 işlemcilerin, 4 çekirdekli, 8 çekirdekli, 16 çekirdekli gibi, çekirdek sayılarının havalarda uçtuğu bu günlerde hangi işlemciyi tercih etmeliyim? AMD mi Intel mi ? i5 mi i7 mi? İ3 işlemcili bilgisayar alsam takılır mı? gibi soruların oluşması normal.
Bu konudaki en net işlemci tavsiyemiz Celeron ve atom işlemcili bilgisayarlardan uzak durmanız. Hakikaten çok zayıflar. Atom işlemciler özellikle mini laptolarda kullanılıyorlar. Minicik bir laptopum olsun ajanda gibi olsun derseniz, işlemcisine dikkat edin. Atom işlemciler webde video izlerken bile sıkıntı çıkarabiliyorlar. ”Ben wordde yazı yazarım, powerpointte sunum hazırlarım, çalışmamı evden işe taşırım” tarzı bir kullanıcı iseniz sorun yok.
Klasik bir ev- ofis kullanıcısı iseniz: Yani bilgisayarı yazı yazmak, sunum hazırlamak, internette surf yapmak için kullanıyorsanız, piyasadaki laptopların neredeyse hepsi işlemci gereksinimlerinizi karşılar. İ serisi İntel işlemcilerden i3 olanı bile ihtiyacınızı rahatça karşılayacaktır. Çünkü bu bahsettiğimiz işlemler işlemciyi yormuyorlar.
2D -3D Grafik tasarımı ile uğraşıyorsanız: Şu an var olan işlemciler (i3 de dahil) ihtiyacınızı karşılayacaktır. Ancak en az i5 işlemci tavsiye edilir.
Ses – Video Düzenleme işiyle uğraşıyorsanız : Video editleme, özellikle 4K videoları düzenleme, işlemciyi yoran konulardan biridir. Youtube yayıncısıysanız, müzikle profesyonel anlamda uğraşıyorsanız, vakit sizin için nakitse mümkün olduğu kadar üst düzey bir işlemci tercih etmelisiniz. Bir video render işlemi için 45 saniye beklemek yerine 25 saniye beklemek elbetteki konforludur ve bazı kullanıcılar için hakikaten avantajdır.
Oyuncuysanız: Son yıllarda çıkan 3D oyunlar, grafik kalitesi işini o kadar abarttılar ki, kullanılan grafiği işlemek ve anında ekrana yansıtabilmek için gerçekten güçlü işlemciler gerekiyor. Hatta işlemci gücü yetmiyor, işlemcinin yükünü hafifletsin diye haricen yüksek grafik işlemcili ekran kartları gerekiyor. Tabi ki Solitaire, satranç gibi oyunlardan bahsetmiyoruz. Bir laptopu oyun bilgisayarı olarak düşünüyorsanız, oyunlarda donma-takılma -aşırı ısınma- kasma gibi şeyler yaşamak istemiyorsanız kesinlikle işlemci en az i7 olmalı. Laptop alırken nelere dikkat edilmeli bakalım diğer kriterler nelermiş.
Grafik performans
Bilgisayarınızı ofis ya da webde gezinme için kullanıyorsanız: grafik performans olarak piyasadaki tüm laptoplar işinizi görecektir. Fiyatı daha uygun olsun diye tümleşik ekran kartı (onboard) olan laptopları tercih edebilirsiniz.
Grafik -web tasarımı ve fotoğrafçılıkla uğraşıyorsanız: yine piyasadaki pek çok tümleşik ekran kartına sahip bilgisayar işinizi görecektir.
Video düzenleme işiyle uğraşıyorsanız: Özellikle 4K videolarla uğraşıyorsanız her ne kadar tümleşik ekran kartına sahip bilgisayarlar işinizi görebilse de harici ekran kartlı bir bilgisayar işlerinizi çabuk halletmek adına tavsiye edilir.
3D Grafiklerle uğraşıyorsanız : Autocad, 3ds max, Solidworks , Maya, Catia gibi 3D programlarla uğraşıyorsanız tümleşik ekran kartlı bir bilgisayar bu programları çalıştıracaktır. Ancak yine de konfor açısından harici ekran kartlı bir laptop tavsiye edilir.
Bilgisayarda 3D oyunlar oynuyorsanız: Özellikle son yıllarda çıkan 3D oyunlar (RDR2, Forza 5, GTA 5, Farcry 6 gibi) için kesinlikle üst düzey harici grafik kartlı bir bilgisayar gerekir.
Bellek (RAM) Kapasitesi
Günümüzde işletim sistemi ve kullanılan temel yazılımların minimum bellek gereksinimlerini düşündüğümüzde en az 4GB Bellek gerekmektedir. 4GB RAM e sahip bir bilgisayarınız varsa, ne yaparsanız yapın sık sık donma, yavaşlama yaşayacaksınız bunu belirtelim. Günümüzde laptoplarda 4GB, 8GB, 16 GB, 32 GB gibi bellek miktarlarını görüyoruz. En çok da 8GB.
8GB RAM yeterli olur mu?
Bu günlerde (yazının yazıldığı 2022 yılı itibarı ile) pek çok bilgisayar 8GB RAM ile geliyor. Çoğu kullanıcıya da yetiyor bu miktar. Bilgisayar hafızası tercihinizi belirlemek için iki şeye bakacaksınız. Kullanım alışkanlıklarınız ve kullandığınız yazılımlar. Şöyle ki;
”Ben sadece nette gezerim. Ama bir bakarım ki 30-40 Chrome sekmesi açmışım. Çalışırken hepsi de gerekli oluyor” diyen bir kullanıcı iseniz size tavsiyemiz 16 GB ram düşünmeniz. Bu sizi, bilgisayarda donma- takılma-yavaşlama gibi sorunlardan uzak tutacaktır.
Kullanmayı düşündüğünüz bazı yazılımlar 8GB RAM ile çalışmayabilir. Özellikle son yıllarda çıkan 3D oyunlar ve 3D tasarım programlarının güncel versiyonları. Bu konuda yazılımların minimum bellek gereksinimlerine (system-requirements) bakmalısınız. Örneğin Solidworks 2021, 16 GB ve daha fazlasına ihtiyaç duymaktadır.
Macbook kullanıcı iseniz ve parallels desktop yazılımı yardımıyla, aynı anda hem Windows hem de Mac OS çalıştırmak niyetindeyseniz 8 GB bellek yeterli olmayabilir. Unutmayın sistem belleğinin bir kısmını Windows’un çalışmasına ayıracaksınız.
Depolama Alanı
Depolama alanı hakkındaki ilk tavsiyemiz kesinlikle SSD (Solid State Drive) tercih etmeniz. SSD harddiskler yapısı itibarı ile bilgisayarın açılma-kapanma süresi, veri aktarımı süresi konusunda kesinlikle daha iyiler. Artık pek çok yazılım da konforlu ve hızlı çalışma için SSD harddisk kullanmanızı tavsiye ediyor.
Depolama alanı büyüklüğü ise tercihinize kalmış bir şey. Uygun fiyatlı laptoplar genelde 256 GB SSD ile geliyorlar. Bu miktar bana yeter, gerisini USB bellek, Harici disk ya da bulut hizmetiyle halledebilirim diyorsanız neden olmasın? Günümüzde bulut depolama hizmetleri, ücretsiz planlarında bile 50 GB lara varan alan sağlayabiliyorlar. Örneğin https://mega.nz/ üye olur olmaz 20 GB alan veriyor. Bir arkadaşınızı davet ederseniz bu alan 50 GB a çıkıyor. Yine bir başka bulut depolama hizmeti sunan Google One, ücretsiz planında 15 GB depolama alanı veriyor.
Boyutlar, ağırlık, incelik
Bu konuda da görsel zevk ve kullanım alışkanlıkları devreye giriyor. Ultra book diye tabir edilen incecik tasarımlar görsel açıdan çok daha şık gözükmekle birlikte, tasarım inceldikçe hem fiyat artıyor, hem de bazı harici giriş noktalarından feragat etmek zorunda kalabiliyorsunuz. ”ben laptopumu sürekli ofiste çalışma masası üzerinde kullanacağım, USB girişleri olsun, Kablolu internet (Ethernet) girişi olsun, HDMI girişi olsun. Hatta projeksiyon cihazı bağlayacağım VGA girişi de olsun” gibi istekleriniz varsa, ince-hafif tasarım tercih etmeyebilirsiniz.
Ancak harici giriş portları çok da kullanmıyorum, dosya transfer işini bulut depolama ile hallediyorum. USB girişi olmasa da olur, bir şekilde adaptörle halledebilirim, benim için zarif tasarım önemli diyorsanız, ince tasarımlara yönelebilirsiniz.
Laptopun mantığı aslında taşınabilir olması. İşten eve -evden kafeye sürekli yanımda taşıyacağım, çantama rahatça sığacak, varlığını bile hissettirmeyecek hafif bir şey olsun diyorsanız, ince tasarımlar size göre.
Ekran Kalitesi ve Tipi
Laptop markaları arasında ekran kalitesi olarak göze çarpan, Apple Macbook laptoplarda kullanılan Retina ekranlar hem sağlam cam yapısı hem de göz alıcı canlı renkleri ile öne çıkıyor. Ancak bu ekranlar dokunmatik değiller.
Dokunmatik ekranlı bir laptop tercih ederseniz örneğin Microsoft Surface gibi bir modele bakabilirsiniz. Firma bu ekranlarda hem kaliteyi hem de işlevselliği önemseyerek güzel iş çıkarmış.
Malzeme kalitesi
Laptoplarda kullanılan malzeme kalitesi, hem bilgisayarınızın ömrüne, hem de çalışma konforuna etki edebiliyor. şöyle ki, kasada kalitesiz malzeme kullanılmışsa, zaman içerisinde ısınma, boya atması, kolayca çizilme gibi problemler yaşayabiliyorsunuz.
Klavye tuşlarında ve mekanizmasında kalitesiz malzeme- zayıf mühendislik kullanılmışsa klavye tuşlarınızın üzerindeki yazılar silinebiliyor, Aralarındaki boşluklardan bilgisayarınıza toz girebiliyor. Hatta zamanla klavye tuşlarınız birer birer sizi terk edebiliyor. Bu da hem çalışma konforunuzu düşürüyor. Hem de laptopunuzu ikinci el pazarında satışa çıkardığınızda kozmetik bakımından kötü puan olarak yansıyor. Ya alıcısı çıkmıyor, ya da şiddetli bir fiyat kırma enstrumanı haline geliyorlar.
Bu konuda en önemli tavsiyemiz alüminyum kasa laptop tercih etmeniz. Alüminyum kasa olanlar plastik kasalara göre ısınmayı daha iyi telafi ediyorlar. Bu yüzden ömürleri de uzun oluyor. Ayrıca metal görünümü verilmiş plastik kasa olanlarda zamanla boya atması görülebiliyor. Zaten kullanıcılar da bunun farkına vardılar ki kaliteli laptop üreticileri, orta-üst segment ürünlerinde alüminyum kasalara yöneldiler.
Klavye kalitesi konusunda kullanıcı yorumlarına bakabilirsiniz. Ya da en güzeli gidip yerinde incelemeniz. Yazma konforu nasıl? Geceleri çalışmak için klavye ışıklandırması var mı ? Tuşlar arasındaki boşluklar korkutucu düzeyde mi ? Bilgisayar başında atıştırırken yediklerimizin kırıntıları araya sıkışsın istemeyiz. Klavye üzerindeki yazılar zamanla silinebilecekmiş gibi mi duruyor? Bu konuda hislerinize güvenebilirsiniz. Eğer bu işlerle biraz haşır neşir olmuşsanız kaliteyi hissedebilirsiniz.
Harici girişlerin sayısı
Bundan 15 yıl kadar önce dizüstü bilgisayarlarda çok fazla giriş noktası vardı. USB girişler, Ethernet girişi, MicroSD kart okuyucu girişi, VGA girişi, HDMI girişi, hatta eski tip yazıcılara ait olan çok iğneli girişlerden bile vardı ilk çıkan laptoplarda. Zamanla bunların çok da lüzumlu olmadığı bir çağa doğru geldik. Özellikle Wi-fi ve blutooth teknolojisi çevresel cihazlarda kullanılmaya başladıktan sonra. Örneğin artık kablosuz yazıcılar var. Wi-fi hayatımızın her yerinde. Cep telefonlarımızdan bile wi-fi paylaşabiliyoruz. Blutooth hoparlörler, kulaklıklar, blutooth ile çalışan mouselar mevcut artık.
Bundan 10 yıl önce CD okuyucusuz bir laptop almak kimse istemezdi. USB flash belleklerin kapasitesi artınca gereksiz hale geldiler. İncelik ve hafiflikten taviz vermek istemeyen bilgisayar üreticileri de zamanla bunları tasarımlarından çıkardılar.
Apple macbook, 2016 yılından beri, kullanıcılardan tepki almak uğruna USB girişleri ürünlerinden kaldırdı. Bunun yerine Type-c giriş noktaları kullandı ve kullanmaya devam ediyor. Aslında Apple’ın bu tercihi, teknolojide geleceği görmesinden kaynaklanıyor gibi. Nitekim donanım üreticilerinin yeni modellerinde type-c bağlantı noktalarını ekledikleri görülüyor.
Örneğin Samsung firmasına ait yukarıdaki monitör modelinde USB ve HDMI girişleri yanında type-c girişine de yer verilmiş.
Yine de tabi ki tercih sizin. adaptörle falan uğraşamam. USB girişi benim için olmazsa olmaz. ”Fotoğrafçıyım, kameramdaki görüntüleri MicroSD karttan bilgisayarıma aktarmak isterim” diyorsanız, sonradan sıkıntı yaşamamak için, üzerinde bu tip giriş noktaları olan laptoplara bakmalısınız.
Pil Performansı
Laptop alırken nelere dikkat edilmeli konusundaki kriterlerin belki de en önemlisi pil performansıdır. Bugünlere kadar, laptopların şarjı ortalama 3 saat civarında dayanırdı. Kalın ve takoz gibi bataryalara sahip olmalarına rağmen. Şimdilerde 3-5 mm kalınlığında pillere sahip bazı laptopların 12-15 saat çalışabildiklerini görüyoruz. Bunda da HDD – DVD okuyucu gibi, hareketli parçalara sahip çok pil harcayan donanımların tarih olması ve artık kullanılmaması etkili oldu.
Eğer gün içinde uzun süreler dışarıda, elektrik prizinden uzak ortamlarda çalışmak durumundaysanız şarjı çok dayanan laptoplara bakmalısınız.
Bunun dışında, bazı laptoplarda piller kolayca değiştirilebilirken, bazılarında içeridedir ve kolayca ulaşılamaz. Eğer yedek pil alıp gün içinde ihtiyaç olursa değiştiririm gibi bir düşünceniz varsa, pili kolayca değiştirilebilen bir laptop bakmalısınız. Laptop alırken nelere dikkat edilmeli, gelelim diğer bir kriter olan kararlı çalışmaya.
Kararlı çalışma
Yetiştirmeniz gereken önemli bir proje için uğraşıyorsunuz. 3 saattir uğraştığınız grafik çalışmayı kaydetmediniz. Bir baktınız ki durup dururken sistem kilitlenmiş. Ne çalışmaya devam edebiliyosunuz, ne de kayıt edebiliyorsunuz. Kabus gibi değil mi?
Sistem kararlılığı ,sistemin kendisiyle, yani yazılım -donanım – sürücülerin uyumlu çalışmasıyla alakalıdır. Eğer işletim sistemini sadece belli bir donanıma yönelik üretiyorsanız. Bu sistemin kurcalanmasına izin vermiyorsanız, sistemi virüslerden uzak tutabiliyorsanız sisteminiz kararlı çalışır. Bunu yapan bir laptop üreticisi var mı ? Evet var. Apple.
Kararlı bir sistem isteyenler öncelikle Apple Macbook ürünlerine bakmalı. Apple, macos işletim sistemini, sadece kendi laptopları için geliştiriyor. Bu sistemin kararlılığı için de maksimum itina gösteriyor. Örneğin Apple’ın onay vermediği yazılımlar sisteme kurulamıyor.
Apple, işletim sistemini kullanıcılarına ücretsiz verdiği için kullanıcılar cracklenmiş (kırık, müdahale edilmiş) işletim sistemlerini ordan burdan indirmiyorlar. Ayrıca virüslerin büyük çoğunluğu windows sistemlere yönelik olarak tasarlandığı için, Macbook kullanıcıları virüs tehlikesi konusunda daha rahatlar.
Sessiz çalışma
Gündüzleri birkaç saat çalışıyorsanız, ve zaten sesli ortamlardaysanız, bilgisayarın sesli çalışması sizi rahatsız etmeyebilir. Hatta farkına bile varmayabilirsiniz. Ancak geceleri sessiz ortamda çalışıyorsanız bilgisayardan gelen hafif fan sesi sizi rahatsız edebilir. Tercihinizi sessiz çalışan bir bilgisayardan kullanmak niyetindeyseniz, en güzeli bilgisayarı çalışırken görmeniz, daha doğrusu kulaklarınızı kabartıp dinlemeniz.
Bunu yaparken bilgisayarı zorlayacak bir iki işlem çalıştırmanız da daha faydalı olacaktır. AVM gibi gürültülü ortamlarda bunu yapmanın zorluğu düşünülürse, youtube gibi sitelerdeki ürün incelemelerine, ürünün satıldığı sitelerdeki ürün yorumlarına göz atabiliriz.
İlgili Konu BKNZ: Laptop neden gürültülü çalışır? Çözüm Önerileri
Yazının yorum kısmında sessiz çalışan bilgisayar tavsiyelerinizi eklerseniz, diğer kullanıcılarımız için faydalı olacaktır.
Parmak İzi / Güvenlik
Yeni nesil bazı marka laptoplarda (örneğin Apple Macbook , Lenovo’nun bazı modelleri, Acer Aspire 5 Extreme, Acer Spin 3, Dell Vostro gibi.) parmak izi sensörüne yer verilmiş. Bu özellik sayesinde, bilgisayarınızı açarken, internet alışverişi , siteye giriş şifreleri, yeni program yükleme gibi işlemlerde parmak izinizi kullanarak yapabiliyorsunuz. Örneğin dizüstü bilgisayarınızı şirket bilgisayarı olarak kullanıyorsanız, bu özellik bilgisayar kullanımınıza ciddi konfor ve güven sağlayacaktır.
Bu dizüstü bilgisayarlar öğrencilerin de hoşuna gidecektir. Banyoya ya da yatağa gittiğinizde bilgisayarınızı arkadaşlarınızın yanında bırakacak biriyseniz, parmak izi sensörüne sahip olmak, meraklı gözleri, kişisel dosyalarınızdan ve bilgilerinizden uzak tutacaktır.
Servis ve Teknik Destek Kalitesi
Sıfır ya da henüz garanti süresi dolmamış bir bilgisayar aldığınızı varsayarsak, ürünle ilgili teknik bir desteğe ihtiyaç duyduğunuzda. (Örneğin bilgisayar pili çok çabuk bitiyor, ya da bilgisayarın pili hiç şarj etmiyorsa.) Ürünle ilgili yetkili ve bilgili bir teknik destek, belki de telefonla bile sorununuza çözüm sunabilecektir.
Teknik destek ve servis konusunda en çok dikkat edeceğiniz şey, karşınızda muhatap bulabilmek olmalı. Yani yetkili servis noktaları ve servis ağının gücü.
Ayrıca herhangi bir arıza durumunda, bazı firmalar, arıza konusunda sizi suçlama eğilimindeyken, ya da bilgisayarınızı alıkoyup günler, belki haftalarca sizi bekletebilirken bazı firmalar, kullanıcı kaynaklı olmayan bir arıza tespitinde, firma itibarına zarar vermemek adına hemen yeni bir bilgisayar verebilmektedir.
Bu konuda da fikir edinebilmek için sikayetvar.com gibi bir sitede, teknik destek konusunda en az şikayet alan firmaları inceleyebilirsiniz.
Uygun Fiyat
Bazıları şunu söyleyebilir. En başa eklemeniz gereken kriteri en sona eklemişsiniz. Evet kim uygun fiyatlı bilgisayar almak istemez ki. Ancak bilgisayar alacakların öncelikle ihtiyaçlarını belirlemesi, ona göre hangi ihtiyacını ne kadar karşıladığına bakarak bütçesini ayarlaması en mantıklı olandır.
İyi bir bilgisayar alayım. En iyisi olsun beni üzmesin diye düşünerek belki hiç işimize yaramayacak özellikler barındıran bir bilgisayara gereksiz paralar dökebiliriz.
O yüzden, Laptop almadan önce;
- İhtiyaçlarımızı netleştirmek.
- Bu ihtiyaçları karşılayan dizüstü bilgisayarların fiyat aralıklarına, firma ve ürün yorumlarına göz atmak.
- Kendimizce bir Fiyat-performans ürünü belirleyerek kararımızı netleştirmek en doğrusudur.
Bu yazıda Laptop alırken nelere dikkat edilmeli konusuna açıklık getirmeye çalıştık. ”nasıl bir laptop almalıyım? Laptop almadan önce nelere bakılır? En iyi laptop hangisidir? gibi soruların, çoğu alıcının kafasını kurcaladığı bir ortamda az çok yardımımız olabilecekse ne mutlu bizlere.
Laptop sahibiyseniz, fiyat-performans ürünü laptop tavsiyeleri ya da değişik marka ve ürünlerle olan tecrübelerinizi yorum kısmında paylaşırsanız, sizlerin de çorbaya tuzu olacaktır.